34,7472$% 0.07
36,5651€% 0.17
44,0627£% 0.24
2.955,26%0,41
4.897,00%0,49
3322449฿%0.28135
Türkiye genelinde uygulanan İmar Kanunu ve Yönetmeliklerin Plan Tadilatı ile uygulanamaz hale getirildiği apaçık ortadadır. Mevcut İmar Kanunu ve Yönetmelikler, Büyükşehir Belediyelerinin ve Alt Belediyelerin Meclis Kararları ile değiştirildiği, yine Belediyelerce Yönetmelik çıkartılarak İmar Kanunu hükümlerinin zayıflatıldığı görülmektedir.
Kadastro parselleri imar uygulaması görürken, parselin yapılaşması, ticari, konut, turizm vs. inşaatta kullanacağı emsal, kat adedine göre okul yeri, park yeri, sosyal donatılar ve yollar bu hükümlere göre yapılır ve plan notları askıdan inerek kesinleşir.
Yani mevcut İmar Planında bu yere ne yapılacağı, kaç kat olduğu ve ne kadar inşaat alanı ( emsali) kullanılacağı bellidir.
Ama ne yazık ki geçen süre zarfında Belediyeler Meclis Kararı ile bu yerleri konuttan turizme, konuttan ticari alana dönüştürülmesi, inşaat alanında ( emsal artışı) fahiş miktarda yükseltme veya kat adetlerinde artış yapmaktadır. Son zamanlarda azalsa da bu uygulamalar devam etmektedir.
Dolayısıyla yapılan bu ilk imar uygulamalarında ayrılan sosyal donatılar ( okul yeri, park yeri, sosyal alanlar, kamu yerleri ve yollar ) yapılan imar uygulaması baz alınarak yapılır. Yani bölgede yaşayacak insan sayısı bu yapılan imar uygulamasında belli olduğu için bu sayıya göre sosyal donatılar hesaplanır ve yerleri ayrılır.
Mevcut İmar Planlarında değişiklik yaparsanız, ( kat adedini yükseltir, inşaat alanını arttırır, ( emsal fazlalığı) konuttan ticariye veya konuttan turizme döndürürseniz ) sosyal donatılarda da değişiklik yapmak zorunda kalırsınız. Yani fazladan yol, parklar, kamu yerleri, okul alanları yapmanız gerekir. İmar Planlarında sosyal donatılara ayrılan yerler belli olduğu için bunu yapmanız mümkün değildir. Zaten böyle bir uygulamada İmar Kanununa, Yönetmeliklere ve Planlama Yönetmeliğine aykırıdır.
Sonradan yapılan Plan Tadilatlarının rant kapısı olarak görülmesi de engellenemez.
Devletimizin, Bakanlıkların ve Belediyelerin ilk çıkan ve planlama ilkelerine uygun olan İmar Kanunu ve Yönetmeliklerine uyulması hususunda taviz vermemesi gerekir.
Kanunlara ve Yönetmeliklere uyulmaması halinde Türkiye’ de çok yakın bir zamanda alt yapıların ve sosyal donatıların bölge ve şehir insanları için yetersiz kalacağı ve işin içinden çıkılamayacağı aşikardır.
SİYASETÇİ…