Web Analytics Made Easy - Statcounter
Osman Zinnur Abay – Pusuhaber | Pusuhaber.net | Doğru Tarafsız Haber
DOLAR

32,4446$% -0.13

EURO

34,7648% -0.61

STERLİN

40,5635£% -0.59

GRAM ALTIN

2.440,45%0,19

ÇEYREK ALTIN

4.053,00%-0,32

BİTCOİN

2090131฿%0.99569

a
Osman Zinnur Abay

Osman Zinnur Abay

06 Nisan 2024 Cumartesi

ANTALYA’DA ADALETİN KESTİĞİ PARMAK NEDENSE ACIYOR ARTIK

ANTALYA’DA ADALETİN KESTİĞİ PARMAK NEDENSE ACIYOR ARTIK
5

BEĞENDİM

ABONE OL

Bölüm 1

Toplumda oluşan “ Adaletin kestiği parmak acımaz “ sözü son zamanlarda “Adaletin kestiği parmak nedense acıyor artık “ şeklinde yorumlanmaya başlandı. Sebebini sormak istiyor, cevap bekliyoruz.

Mahkemelerde davaların uzaması, adaletin gecikmesi, tarafların mağdur olması vs. hususlarda toplumda çok büyük bir rahatsızlığın oluştuğu görülmektedir.

Davanın uzamasından hakim soruşturma görmeyeceğini düşünerek taraflara ne olursa olsun, bana bir şey olmaz şeklinde hareket edildiği anlaşılmaktadır.

Son bir ay içerisinde Antalya Adliyesinde yaşananları kısaca size anlatmak isterim.

Antalya 11.Asliye Hukuk Mahkemesi S.G isimli hakim dosyayı okumaya zaman bulamadığını ve okuyamayacağını avukat ve tarafların duyduğu şekilde duruşmada söyleyerek dava yıllarca uzamış, beş yaşına girmesine sebep olunmuştur.

Hakimler davayı beş sene sebepsiz uzatmış, sonuçlandırmamış, adaletin gecikmesine sebebiyet vererek tarafın mağduriyetine neden olmuştur.

Adalete susamış beş yaşındaki davanın neticeye ulaşması her geçen gün zorlaşmasından adalet gecikmiş, tarafları oldukça endişeli bir duruma iterek, adalete olan güveni sarsmaktadır.

Soyut, sadece iş yoğunluğu denerek davaların uzaması, gerçeğin kapatılmaya çalışılması adalete ve adil yargılamaya darbe olarak görülmektedir.

Duruşmada;

  • Taraf olarak duruşmaya girilmesine rağmen katılan kişiyi ve beyanları zapta geçirmeyen,
  • Dosyanın çok kalabalık olduğunu belirtip okuyamayacağını söyleyen,
  • Karar verdiği dosyalardan gerekçeyi yazmazsa soruşturma yiyorum diyen,
  • Davaların uzamasından kendine soruşturma açılmayacağını söyleyen,
  • Yoğunluğundan dolayı iş yapamadığını ve mahkemenin bölünmesi gerektiğini belirten,

Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi S.G. hakkında; bir üst mahkeme olan Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet hakim İ.T. tarafından reddedilmiştir, bu durumda hakimlerin korudukları anlaşılmaktadır.

Dosyanın çok kalabalık olduğunu ve okuyamayacağını söyleyen ve dosyadan bihaber olduğu düşünülen Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi S. G. yerine bu dosyayı TÜRK MİLLETİ ADINA kim okuyup karar verecek Adalet Bakanlığına soruyoruz.

Devamını Oku

VAY MEMLEKETİM VAY

5

BEĞENDİM

ABONE OL

Vatan hainleri çıkmış meydana…

Vururlar vatan evlatlarına…

Biçerler vatan topraklarını…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Almışlar arkalarına Siyonistleri…

Girmişler kol kola batısıyla doğusuyla…

Yürürler yan yana okyanus ötesiyle…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Birbirine benziyor bunlar…

Sinsidir bunlar…

Algı yapar bunlar…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Kadına, çoluğa, çocuğa, bebeklere acımıyor bunlar…

Bakarsın silahlı, bakarsın sözde cemaatçi bunlar…

Vatan parçalansın umurunda mı bunların…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Soylarına baksan soysuzlar…

Kalplerine baksan vicdansızlar…

Vicdanlarına baksan merhametsizler…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Sürün deseler bunları bu topraklardan…

İçeride var işbirlikçileri…

Ne yapsan haksız çıkaramazsın bu hainleri…

Vay Memleketim Vay !!!

 

İşbirlikçileri de kabul etmez…

Memleket elden gidecekmiş, parçalanacakmış bakmazlar…

Yüzleri kızarmadan, ar etmeden devam eder bunlar…

Vay Memleketim Vay !!!

 

Bölemezsiniz derseler bu vatanı…

Derler soğan pahalı, patates pahalı…

Nerede bu vatan evlatları…

Vay Memleketim Vay !!!

Devamını Oku

KONYAALTI’NDA RANT KOKUSU 1

9

BEĞENDİM

ABONE OL

Antalya barosu avukatlarından Bahadır Kalaycı ile birlikte eşi F.Şeniz Kalaycı’nın Dünyanın yükselen yıldızı Konyaaltı Arapsuyu’ndaki parsellere nasıl sahip olduğu büyük merak konusu uyandırmaktadır. Söz konusu parsellere, avukatlık vekalet ücreti karşılığında mı sahip oldular? Bu kazancın gelir vergisi nerede? Maliyeye bildirildi mi?

Parseller Antalya, Konyaaltı ilçe, Arapsuyu Mah. 7757 ada 1,2,3,6,7 olup Türkiye’de değerlenme hızı en yüksek parsellerden biridir. Durum böyle olunca bu durum ile ilgili bir merak uyanıyor.

Kalaycılara buradan soruyorum, bu parsellere nasıl sahip oldunuz?

Ayrıca durum bununla bitmiyor. Parsellerle ilgili 2017 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunuyor. Kalaycılara vekaleten diğer mal sahiplerinden Mustafa Karabulut sözleşmeyi Pınarlar İnşaat ile yapmış. Aynı zamanda Kalaycıların, Pınarlar İnşaatın avukatlığını da yaptığı söylenmektedir.

Kısaca zamanında çoğunluğu özel orman yeri olarak alınan arazinin bugün bir şekilde Pınarlar ve Kalaycılar tarafından nasıl, ne şekilde ve neye güvenerek ticari ve konut olarak kat karşılığı sözleşmesi yapılabiliyor.

Soruyoruz?

Özel orman yeri olan parseller için neye güvenerek  devlet kurumlarından izin alınmış mı ki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ticari + konut yapılabiliyor, kimler için rant kapısı oluşturulmaktadır?

Ayrıca bir kısım parseller üzerinde Kadastro Mahkemesinin 2010 yılında ihtiyati tedbir kararı olduğu yani hiçbir suretle çivi bile çakılamayacak yere kat karşılığı sözleşmesi ile ne amaçlanmaktadır?

Devletin tüm ilgili kurumlarını göreve davet ediyoruz.

 

Bu konu ile ilgili daha önce bahsettiğimiz bu parsellerle birlikte başka parseller için birçok mal sahibi, siyasi parti mensupları ve yöneticileri, Belediye Başkan yardımcısı ve hukukçuların aileleri de bulunmaktadır. Zaman içerisinde bunları da kamuoyuyla tek tek paylaşacağımızı şimdiden Pusuhaber takipçilerine ve okurlarına bildiriyoruz.

Devamını Oku

İMAR VE YAPILAŞMA GERÇEĞİ

19

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye genelinde uygulanan İmar Kanunu ve Yönetmeliklerin Plan Tadilatı ile uygulanamaz hale getirildiği apaçık ortadadır. Mevcut İmar Kanunu ve Yönetmelikler, Büyükşehir Belediyelerinin ve Alt Belediyelerin Meclis Kararları ile değiştirildiği, yine Belediyelerce Yönetmelik çıkartılarak İmar Kanunu hükümlerinin zayıflatıldığı görülmektedir.

Kadastro parselleri imar uygulaması görürken, parselin yapılaşması, ticari, konut, turizm vs. inşaatta kullanacağı emsal, kat adedine göre okul yeri, park yeri, sosyal donatılar ve yollar bu hükümlere göre yapılır ve plan notları askıdan inerek kesinleşir.

Yani mevcut İmar Planında bu yere ne yapılacağı, kaç kat olduğu ve ne kadar inşaat alanı ( emsali) kullanılacağı bellidir.

Ama ne yazık ki geçen süre zarfında Belediyeler Meclis Kararı ile bu yerleri konuttan turizme, konuttan ticari alana dönüştürülmesi, inşaat alanında ( emsal artışı) fahiş miktarda yükseltme veya kat adetlerinde artış yapmaktadır. Son zamanlarda azalsa da bu uygulamalar devam etmektedir.

Dolayısıyla yapılan bu ilk imar uygulamalarında ayrılan sosyal donatılar ( okul yeri, park yeri, sosyal alanlar, kamu yerleri ve yollar ) yapılan imar uygulaması baz alınarak yapılır. Yani bölgede yaşayacak insan sayısı bu yapılan imar uygulamasında belli olduğu için bu sayıya göre sosyal donatılar hesaplanır ve yerleri ayrılır.

Mevcut İmar Planlarında değişiklik yaparsanız, ( kat adedini yükseltir, inşaat alanını arttırır, ( emsal fazlalığı) konuttan ticariye veya konuttan turizme döndürürseniz ) sosyal donatılarda da değişiklik yapmak zorunda kalırsınız. Yani fazladan yol, parklar, kamu yerleri, okul alanları yapmanız gerekir. İmar Planlarında sosyal donatılara ayrılan yerler belli olduğu için bunu yapmanız mümkün değildir. Zaten böyle bir uygulamada İmar Kanununa, Yönetmeliklere ve Planlama Yönetmeliğine aykırıdır.

Sonradan yapılan Plan Tadilatlarının rant kapısı olarak görülmesi de engellenemez.

Devletimizin, Bakanlıkların ve Belediyelerin ilk çıkan ve planlama ilkelerine uygun olan İmar Kanunu ve Yönetmeliklerine uyulması hususunda taviz vermemesi gerekir.

Kanunlara ve Yönetmeliklere uyulmaması halinde Türkiye’ de çok yakın bir zamanda alt yapıların ve sosyal donatıların bölge ve şehir insanları için yetersiz kalacağı ve işin içinden çıkılamayacağı aşikardır.

Devamını Oku