Antalya Kent Konseyi Falez Basın Açıklaması

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bilindiği üzere Falezlerin Konyaaltı Sahilinin Konyaaltı Caddesinin güneyinde 584 ada 1 parsel , 563 ada 3 parseli kapsayan alanlar 07.09.2024 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 8949 sayılı kararname ile mevcut Kesin korunacak hassas alan niteliğinden çıkarılmıştır.

09.09.2024 tarihinde ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 10399331 sayılı Olur’u ile revize bir harita yayınlanarak, Kararname ile Kesin Korunacak Hassas Alan kapsamından çıkarılan alan Nitelikli Doğal Koruma Alanı ilan edilmiştir. Bir başka deyişle alanın koruma statüsü bir alt sınıfa alınmıştır.

Süreçte kamuoyunda söz konusu işlemlerin yabancı menşeili bir içecek firmasının falezlerde yapacağı etkinlik nedeni ile gerçekleştirildiği dile getirilmiştir.

Şu anda Jeoloji Mühendisleri ve Şehir Plancıları odalarınca dava konusu edilmiş ve yasal süreç beklenilmektedir.

Yasal çerçevesi TBMM ce belirlenen ve alanında uzman teknik ekiplerin raporu doğrultusunda koruma komisyonlarınca onaylanan (Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik) bu alanların ve statülerinin koruma koşullarının oluşması için kent konseyi olarak üzerimize düşen görev neyse yerine getirmeye hazırız.

Ancak bu süreç bize;

Kent kimliğinin vazgeçilmez ana unsurları olan özel statülü alanların bir kararname ile statü değişikliğinin olabileceğini tecrübe ettirmiştir.

Kentimizin varlık nedeni, vazgeçilmezleri bu özel statülü alanların korunmasının sürdürülebilirliği için koruma koşullarının bir an önce sağlanmasına yönelik ilgili kurumlarca koruma amaçlı imar planlarının hazırlanarak hayata geçirilmesinin zaruri bir ihtiyaç olduğu görülmektedir. Kent kimliğimizin korunması için Antalya Kent Konseyi olarak ilgili yöneticilerin bu konuda hassasiyet göstermesini temenni etmekteyiz.

Aksi taktirde yabancı menşeili bir içecek firmasının uluslar arası ürün tanıtımı amacı ile yapacağı bir etkinlik için TBMM’ce yasal çerçevesi belirlenen “kesin korunması gereken doğal sit alanı”nın bir kararname ile statüsünün değiştirilmesi başka gerekçelerle başka alanlarda da aynı prosedürün işletilerek devam edebileceği ve doğal değerlerin yitirileceği kaygılarını doğurmaktadır.